Microtia nedir? Tedavisi mümkün bir hastalık mıdır?
Kulak kepçesi doğumsal gelişme bozukluğudur. Latince bir birleşik kelime olup kelime anlamı olarak micro=küçük, otia=kulak, kısacası küçük kulak demektir. Yaklaşık olarak her 6000 çocuktan 1 tanesi microtialı olarak doğar. Çok değişik formlarda görünebilir ancak gelişme geriliğinin derecesine göre temel olarak 3 microtia tipi vardır.
1. derecede kulak şekli genel şekil olarak neredeyse normale yakındır ama boyut olarak küçük kalmıştır. Bu hastalarda kulak kanalı genellikle normaldir.
2. derecede kulağın üst kısımlarında belirgin bir gelişme geriliği ve şekil bozukluğu vardır ancak kulak alt bölümleri normale yakındır. Kulak kanalı genellikle kapalıdır.
3. derece ise en sık görülen tip olup, bir kulak kepçesi yerine içinde deforme kıkırdak dokusu olan “yer fıstığı” şeklinde küçük bir oluşum söz konusudur. Kulak kanalı tamamen kapalıdır. Bir sonraki durum ise “anotia” yani kulağın hiç olmamasıdır. Microtia genellikle %80 tek taraflıdır ama bazen iki tarafın tutulması da söz konusu olabilir.
Hemifacial Microsomia olarak tanımladığımız bazı vakalarda ise microtia ile birlikte yüzün aynı tarafında elmacık kemiği, yanak ve alt çeneyi etkileyen bir gelişim geriliği söz konusudur. Bazı hastalarda kısmi yüz felci de bu duruma eşlik eder.
Goldenhar Sendromu denilen durumda ise, bu belirtilere ek olarak gözde epibulbar dermoid denilen iyi huylu tümör oluşumları ve boyun kemiklerinin hareketlerini kısıtlayan yapısal anormallikler mevcuttur.
Microtia, tedavisi mümkün olan bir durumdur. Başarılı bir kulak rekonstrüksiyonu sonrası, çocuğunuz tamamen normal bir yaşam sürecektir. Kulak kepçesi gelişmeden doğan çocuklara yeni bir kulak kepçesi yapmak için kullanılan yöntemler temel olarak suni malzemeler kullanan yöntemler ve hastanın kendi dokularını kullanan otojenik yöntemler olarak 2’ye ayrılır:
SUNİ ÇÖZÜMLER:
Microtia tedavisinde suni yöntemlerle kolay çözüm arayışları uzun yıllardan beri süregelmektedir ancak, takılıp çıkarılan protez kulaklar veya deri altına konulan suni kulak kepçesi implantları gibi çözümlerin hiçbiri insanın kendi dokularından yapılan bir kulak kepçesiyle bir tutulamayacak yöntemlerdendir.
Her ne kadar bu ürünleri yapıp piyasaya süren firmaların destekleri ve ticari reklamlarla popülarize edilmişlerse de bu çözümler, insanın kendi dokularından yapılan bir kulak kepçesinin yerini tutacak çözümler olamamıştır. Bugün için henüz insanın kendi dokularından yapılan bir kulak kepçesinin yerini tutacak alternatif bir çözüm mevcut değildir.
Kemiğe takılan suni kulak protezlerinde hissiyat yoktur, yüzde yabancı cisim duygusu yaratırlar. İnatçı enfeksiyon ve iyileşmeyen yaralara yol açabilirler. Üstelik hasta ömür boyu üzerine yatamadığı ve her akşam yatmadan önce çıkartması gerektiği için, kişinin deformitesi ile tekrar tekrar yüzleşmesine neden olurlar. Bu olumsuzluklar nedeniyle çok yaygınlık kazanmamışlardır.
Deri altı implantlarda da benzer şekilde yine yabancı cisim reaksiyonu ve enfeksiyonlar nedeniyle dışarı atılma, elastikiyetin olmaması nedeniyle üzerine yatamama söz konusudur. İnsanın kendi dokularıyla yapılan bir kulak kepçesinde ise iyileşme sonrası ömür boyu hiç bir özel bakım gerektirmeden ve hiç bir sorun çıkarmadan normal hayatını sürdürebilir. Hissiyatı tamdır, üzerine yatılabilir ve çocukla beraber büyüme potansiyeli taşır.
KAYNAK
http://www.microtiaclinic.com/
Prof.Dr.Mehmet MUTAF