karabük halı saha
beylikdüzü dezenfekte
İnsülin Kullanımı - Bigdoctors

İnsülin Kullanımı

0

İnsülin Kullanımı

 

Vücudumuzda pankreas denilen organ tarafından salgılanmaktadır. Besinlerde yer alan karbonhidratlar, bağırsaklarda yer alan enzimler yardımıyla glukoza dönüştürülür. Kana geçen glukoz insülin yardımıyla hücrelere verilir. Hücreler ise enerji üretmek amacıyla kullanırlar. İnsülin yokluğunda glukoz hücre içine geçemez ve kanda yüksek seviyede kalır. Bu durumda diyabet hastalığı baş gösterir. Pankreasın insülin üretememesi nedeniyle besinlerden alınan glukozun hücrelere geçerek kullanılmasını sağlamak amacıyla vücuda insülin enjekte edilir. Bu tip diyabet hastalarının tedavisinde pankreastan insülin salgılatan haplar kullanılabilir.

 

 İnsülin tedavisinin amacı nedir?

 

İnsülin tedavisinin amacı kandaki glukoz seviyesini kontrol ederek diğer organlarda oluşabilecek hasarı önlemektir. Gözlerde, böbreklerde, kalpte ve sinir sisteminde tahribatlara neden olur. Çocuklarda büyümeyi ve gelişmeyi sağlamak için kullanılır. Günümüzde insülin tedavisinde yoğun olarak insülin kalemleri kullanılmaktadır. Hasta evde kendi başına kullanabilmektedir. Cilt altı dokuya, kas içine ve damar içine enjekte edilir.

 

 İnsülin enjeksiyonu yaparken dikkat edilecek noktalar nelerdir?

 

Karın, kol, bacak ve kalçaya yapılan insülin enjektesi bölgeler arasında rotasyonla yapılmaktadır. Bölge içerisinde de farklı noktalara yapılmalıdır. Yapılacak bölge sabun ve su ile yıkanır. Bu mümkün değilse alkol veya kolonya ile silinir. Deri yukarı doğru çekilir. Hekim tarafından belirlenen dozda ayarlanmış kalem deriye dik şekilde tutulur. İğne batırıldıktan sonra 10 saniye beklenir. Enjeksiyon çıplak bölgeye yapılmalıdır.

 

           İnsülin kullanımı doktorun tavsiyesi ve önerdiği şekilde olmalıdır. Düzenli yürütülen tedaviler diyabete bağlı oluşabilecek rahatsızlıkları en aza indirmek için önemlidir. Aynı zamanda diyet ve egzersiz programlarına devam edilmelidir. Diyabet özellikle genç yaşlarda görüldüğünde ve ailesinde diyabet hastası olan kişilerde görüldüğünde ölümcül risk taşımaktadır. Günümüzde tamamen iyileşme çok nadir görülmektedir. Hastaların yarıdan fazlası koma geçirerek, dörtte biri zatürree ve verem nedeniyle, geri kalanlar ise böbrek yetmezliği, beyin kanaması ve kangren nedeniyle yaşamının yitirmektedir.

Share.

About Author

Leave A Reply