Hepatit C Virüsü Tanısı ve Tedavisi
Hepatit C, Flaviviridae ailesinden Hepasivirüs geninde bulunan 40-50 nm boyutlarında lipit zarfı olan tek sarmallı bir RNA virüsudur. Yakın zamanda immünoelektron mikroskobu ile HCV’nin görüntülenmesi gerçekleştirilmiştir.
Ülkemizde dağılımı yüksek olan Hepatit C, şimdi yeni ilaçlar nedeniyle kesin tedavi olanağı vardır. Hepatit C virüsü genellikle kan yoluyla ve cinsel ilişki yoluyla ortaya çıkar. Hepatit C akut veya kronik olarak ortaya çıkabilir. Akut Hepatit C, enfeksiyon sonrası yaklaşık 6 ay süren kısa süreli bir hastalıktır. Çoğu hastada (% 75-85) akut hepatit C enfeksiyonu kronikleşir. Kronik Hepatit C ciddi sağlık sorunlarına (siroz, karaciğer kanseri) ve hatta ölüme sebep olan bir hastalıktır.
HCV ile enfekte kişilerin% 55-85’inde hepatit C enfeksiyonu kroniktir. HCV enfeksiyonu genellikle asemptomatik olduğu için, semptomlar siroz veya son dönem karaciğer hastalığı geliştiğinde ortaya çıkar. Akut hepatit C genellikle asemptomatiktir ve ılımlı bir klinik seyir izlemektedir. Enfeksiyon, enfeksiyonu kronikleştikten sonra tedavi verilirse yüksek kroniklik oranı ve düşük tedavi etkinliği nedeniyle, çalışmalar akut HCV hastalarının tanı ve tedavisine odaklanmıştır. Çoğu vakanın asemptomatik olması gerçeğini belirlemek zordur. Bu nedenle bildirilen vaka serisinde tedavi edilen vakaların sayısı çok düşüktür.
Tedavi
Hepatit C nispeten yeni bir hastalıktır ve hastalık hakkında bilgi çok net değildir. Bununla birlikte, hastalık vakaları yılların çoğunda ortaya çıkmış ve kalıcı görünmektedir.
Hastaların% 80’inde ölümcül olduğu saptanmıştır. Yıllar geçtikçe, virüsün karaciğerde yarattığı olaylara bağlı olarak birtakım yapısal değişiklikler olacaktır. Buna siroz diyoruz. Bununla birlikte, sirozun ne kadar sürede oluştuğu oldukça önemlidir.
Bazı hastalarda siroz en az 5 yıl gelişebilir, bazı vakalarda bu süreç 40-50 yıl sürebilir. Siroz gelişse bile, bazı hastalar normaline yakın yaşayabilirken diğerleri sirozlu rahimde ciddi su toplama, siroz, şiddetli sindirim sistemi kanaması (varis kanaması), ciddi karaciğer yetmezliği veya karaciğer kanseri gelişimi gibi yan etkiler yaşayabilir. özellikle siroz geliştikten sonra kanser riskini arttırdığı bilinmektedir. Bu nedenle bu tür hastalar, böyle bir gelişmeyi erkenden karşılamak amacıyla yakından izlenmesi uzman hekimler tarafından yapılmalıdır.