Göbek Kordonu
Bebek ile anne arasında beslenme bağı kuran, içinden kan damarları geçen kordona göbek kordonu denir. Bu kordon sayesinde bebek yaşamını sürdürür. Anne vücudundaki besinler ve oksijen göbek kordonu sayesinde bebeğe taşınır. Bebeğin ürettiği atık maddeler de yine bu kordon yardımıyla dışarıya atılır. Göbek kordonu sayesinde asıl alışverişi sağlayan kan damarları korunmuş olur.
Gebeliğin 5. Haftasında oluşmaya başlayan yapı içerisinde 2 atardamar 1 toplardamar vardır. Bebeğin anne karnında gelişen sindirim sistemi gebeliğin 12-13. Haftasında bu kordon sayesinde bebeğe geçer.
Göbek kordonunun yapısı nasıldır?
Kordon içinde yer alan damarlar jöle kıvamında bir madde ile çevrilmiştirler. Bu jelin özelliği nekadar kıvrılsa da eski halini alır. Bu sayede kırılması mümkün değildir. Ayrıca düğümlenme durumunda bile kordonun içi jel sayesinde tıkanmaz. Böylece kordon içindeki damarların korunması sağlanır. Kordon içinde yer alan atardamarlar bebekteki karbondioksit ve diğer atıkları anneye taşırken atardamarda bol oksijenli besin maddelerini bebeğe taşır. Çapı 3 santimetre, boyu ise 3 metreye kadar uzun olabilir. 28. Haftada uzaması durur. En sık görülen normal boyutlar ise eni 1-2 santimetre, boyu 55 santimetredir. Şekil ve yapı olarak telefon avizesi ile telefon arasındaki daha az ve keskin kıvrımlı kordona da benzetilebilir.
Kordonun boyuna dolanması komplikasyonu
Kordonun olması gerektiğinden kısa olması sonucu sezeryanla doğum yapılmaktadır. Bunun nedeni kısa kordonlarda plasenta erken ayrılır ve rahmin doğum sonrasında dışa dönme riski olduğundan vajinal doğum gerçekleştirilmeyebilir. Kordonun uzun olmasında ise su kesesi açıklığında sarkmadır. Normal bir gebelikte gebelikte göbek kordonunda 11 kıvrım vardır. Düz veya aşırı kıvrımlı kordonlara sahip bebeklerde birtakım komplikasyonlara rastlanması olasılığını arttığı bilinmektedir.
Göbek kordonunun işlevini yerine getirip getirmediğini görüntüleyebilen teknolojiler günümüzde kullanılabilmektedir. Ultrasonografi tekniği sayesinde kordon içindeki damarların akım yoğunluğuna bakılarak bebeğin beslenip beslenmediği belirlenebilmektedir.