Çocukların Sağlıklı Gelişimi İçin Doğru Beslenmenin Önemi
Beslenme organizmanın normal büyüyüp gelişmesi ve sağlıklı yaşamın devam edebilmesi için gereklidir. Çocuk sağlığının en iyi göstergesi onun büyümesinin normal büyüme içinde uygun Protein, Yağ, Karbonhidrat, Sıvı, Vitamin, Minarel, Eser elementlerin Yeterli miktarda ve dengeli alınması gerekir. Beslenmesi iyi olmayan bir çocuk hem büyüyüp gelişemez hem de bağışıklık sistemi etkilenerek hastalıklara yatkın hele gelir. Çocukluk döneminin ilk yıllarında büyüme hızlı olduğundan enerji ve diğer besin öğelerine olan gereksinim vücut kütlesinden beklenmeyecek ölçüde fazladır.
Enerji gereksinimi Yaş, Cinsiyet, Vücut kütlesi, Yaşanılan ortam,iklim,fiziksel aktivite gibi nedenlerle farklılık gösterir. Çocuklarda erişkinlerden farklı olarak biyüme içinde enerji gerekir. Yaşamın ilk yıllarında toplam enerjinin 1/4 veya 1/3’ü büyüme için harcanır. Yeterli enerji sağlanmazsa diğer besin öğelerinin kullanımı da yeterli olmaz. Enerji gereksinimi kilo kalori olarak ifade edilir. Bir kilokalori 1 kg suyun sıcaklığını 15C ‘den 16C ‘ye çıkarmak için gereken enerji miktarıdır. Enerji kaynağı olarak yağlar,karbonhidratlar,protein kullanılır.
1gr Yağ 9 kcal15
1gr KH 4 kcal
1gr Protein 4 kcal verir.
Dengeli hazırlanmış bir diette ise;
KH’lar %50
Yağlar %35
Protein %15 olmalı.
Proteinli besinler enerji kaynağı olmalarının yanı sıra protein sentezi için gereken amino asitleri sağlarlar. Hücre yapı ve işlevleri ,doku büyümesi ve yenilenmesi için gerekirler. Kaslar,kemikler, dişler, deri ve tırnakların yapısında protein vardır. Ayrıca kan enzimler hormonlarda protein içerir.Diyetteki enerjinin yetersiz kalması halinde alınan protein ,doku yapımı yönünde değil,enerji yapımında kullanılır.
Baklagiller %20-25 protein
Et,tavuk balık %15-22 protein
Peynir %15-25 protein
Yumurta %12 protein içerikleriyle iyi birer protein kaynağıdırlar.
Genel olarak hayvansal kaynaklı proteinler yüksek biyolojik değerlere sahiptirler.En iyi aminoasit dağılımına sahip olan protein süt ve yumurtada bulunur ve buna REFERANS PROTEİN adı verilir. Başka kaynaklardan sağlanan proteinler de 1 veya 1’den fazla amino asit yetersiz miktarlarda bulunabilir.Referans proteinleri düşük ve yüksek gıdalar bir arada tüketilirlerse faydalanımları daha iyi olur. Örneğin;fasulye ve ekmeğin bir arada yenmesi.
YAĞLAR
Enerji yoğunluğu yüksek olan yağlar başlıca enerji kaynağıdır. Ayrıca diyetin lezzetine katkıları vardır ve yağda eriyen vitaminlerin emilimine yardımcıdırlar.
Yağ asitlerinin yetersiz alınması halinde cilt problemleri,ishal,saçlarda zayıflık,kan değerlerinin düşmesi,büyüme geriliği ve enfeksiyonlara yatkınlık ortaya çıkar.Hayvansal kaynaklı gıdalarda daha çok doğmuş yağ asitleri,zeytinyağında bir tek çift bağ içeren oleik asit, diğer bitkisel yağlarda ikiden çok sayıda çift bağ içeren yağ asitleri vardır. Günlük enerjinin yaklaşık %30-40’ı yağlardan sağlanır. Ve bu yağların çoğu doymamış yağ asitleri şeklinde olmalıdır. İlk 1 yıl içinde 4-5 gram /yağ/kg/gün daha sonra 3-4 g/yağ/kg/gün 2-3g/yağ/kg/gün Adölasan dönemde
KARBONHİDRATLAR
Enerji gereksiniminin %50’si karbonhidratlardan sağlanır.Karbonhidratların vücuttaki en önemli işlevleri dokulara enerji sağlamaktadır. Proteinler ve yağlardan çok daha hızlı sindirilirler.Ortaya çıkan glikoz çabuk kullanılan bir enerji kaynağıdır.Glikoz merkezi sinir sistemi için tek enerji kaynağıdır.
SIVI
Bebeklerin vücut ağırlığı erişkinlerin 1/20’si kadar iken vücut yüzeyleri 1/7’si kadar olduğundan dolayı sıvı kayıpları erişkinlerden fazladır.Vitaminler,minareler ve esre elementlerde beslenmede önem taşır.Bebeğin doğru beslendiğini nasıl anlarız?Daha önce anlattığımız temel beslenme prensiplerine uygun olarak beslenen neşeli sağlıklı aylık ölçümlerde kilo ve boy alımları beklenen düzeyde olan ,çevresiyle ilgili,nörolojik ve psikolojik gelişimleri iyi olan bebekler iyi besleniyor demektir.
Bebek beslenmesinde ailenin beslenme alışkanlıkları da önem taşır.Evde düzenli olarak sağlıklı yemekler yapılıyor ve sofra kurulup tüm aile bir arada günde en az 1-2 öğün bir arada yemek yiyorsa çocuk da hem yeme alışkanlığı kazanır hemde yemek yemek onun için bir işkence değil bir arada yapılan neşeli bir etkinlik haline gelir.
Çok ısrarcı annelerin çocukları genellikle bir süre sonra yemek yemeyi reddetmeye başlar. Elinde kaşık ve tabakta ona yedirmeye gelen anneyi daha görünce ağzını kapar.Bu nedenle 9.aydan itibaren çocuğu mutlaka mama sandalyesi ile sofraya oturtmalı,olayı ona yedirmekten çıkarıp birlikte yeme haline getirmeliyiz.
Uzm. Dr. Özlem Karahasanoğlu