Akdeniz Anemisi Nedir
Akdeniz anemisi, tıpta talasemi olarak da bilinir ve kalıtımsal bir kan hastalığıdır. Bu hastalıkta, kanda oksijeni taşıyan kırmızı kan hücrelerinin yapısında bulunan hemoglobin proteini anormal bir yapıda üretilir. Bu durum, kırmızı kan hücrelerinin yıkımıyla sonuçlanır ve kansızlığa (anemi) sebep olur. Anemi olmasının anlamı, vücutta yeterli miktarda sağlıklı kırmızı kan hücresinin olmamasıdır.
Talasemi kalıtsal bir hastalık olduğu için, hastalığın görülebilmesi için ebeveynlerden en az birinin hastalığı taşıyor olması gerekir. Bir genetik mutasyon ya da bir gen bölgesinin deflasyonuyla oraya çıkar. Bunun sonucunda, hemoglobin proteini anormal formda sentezlenir ve bu hemoglobin proteinini taşıyan kan hücresi işlevini yerine getiremez.
Talasemi minör, hastalığın ağır olmayan bir formudur. Sağlık açısından ciddi olan formunun iki tane ana formu vardır. Alfa talasemide, kandaki alfa globin proteinini kodlayan gende bir mutasyon vardır. Beta talasemide ise, kandaki beta-globin proteini etkilenir.
Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC)’ne göre, akdeniz anemisi en yaygın olarak Asya, Orta Doğu, Afrika ve Türkiye ve Yunanistan gibi akdeniz ülkelerinde görülür.
Akdeniz Anemisi Belirtileri Nelerdir?
Belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterebilir. En yaygın görülen belirtiler, özellikle yüzde kemik bozuklukları, siyah renkli idrar, gelişme ve büyümede gerilik, aşırı derecede bitkinlik ve soluk renkli bir cilttir. Herkes, talesemide belirgin belirtiler göstermez. Hastalık ilerleyen süreçlerde ve genellikle çocuklukta ya da yetişkinlikte oraya çıkar.
Akdeniz Anemisi Nasıl Teşhis Edilir?
Doktorlar tanı koymak istediklerinde, önce hastadan bir kan örneği alırlar. Sonraki aşama, bir laboratuvar teknisyeni kan örneğini bir mikroskop altında inceler ve kan hücrelerinin anormal bir şekle sahip olup olmadığına bakar. Anormal şekilli kan hücreleri talaseminin varlığını ortaya koyar. Yapılacak diğer bir test ise, hemoglobin elektroforezidir. Bu testte, kırmızı kan hücrelerindeki moleküller ayrıştırılır ve anormal olanlar oraya çıkar. Bunlara ek olarak, doktor fiziksel bir muayeneyle de tanı koyabilir. Çünkü normalden büyük olan bir dalak da hastalığın belirtisi olabilir.
Akdeniz Anemisi İçin Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Tedavi seçenekleri, hastalığın türüne ve ciddiyetine göre değişkenlik gösterir. Tedavi; kan transfüzyonunu, kemik iliği transferini, ilaçları ve safra kesesi ya da dalak ameliyatını içerir. Doktor, demir içeren vitamin ve takviyelerin alınmamasını önerebilir. Kan transfüzyonu yapılacaksa bu önlem uygulanır. Çünkü kan aktarımı olduğunda, vücuttaki fazla demir atılamaz. Demir organlarda birikerek toksik etki oluşturur. Kan transfüzyonlarında, hastaya demiri ve diğer ağır metalleri bağlayan bir kimyasal enjekte edilir. Bu şekilde ağır metaller vücuttan kolaylıkla atılırlar.
Akdeniz anemisi, genetik bir hastalık olduğu için günümüzde kesin olarak önleminin bir yolu yoktur. Buna rağmen, komplikasyonları önlemeye yardımcı olacak bazı yollar vardır. Hepatit aşıları ve devam eden tıbbi bakıma ek olarak, diyet ve egzersiz de faydalı olur.
Düşük yağ içeren ve sebze ağırlıklı bir diyet en uygun seçenektir. Eğer kanda yüksek miktarda demir varsa, balık ve et gibi demir içeren yiyecekleri sınırlı tüketmek gerekir. Fiziksel olarak aktif olmayan kişiler, egzersiz için doktora danışmalıdır. Bisiklete binme, yüzme, yoga ve yürüyüş gibi hafif egzersizler uygundur. Ağır egzersizlerden kaçınılmalıdır. Çünkü, bu tarz egzersizler belirtileri daha ciddi bir hale getirebilir.